28 Mart 2025 18:00

Erkan Baş, Silivri'de İmamoğlu, Atalay ve Akdeniz'i ziyaret etti

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Ekrem İmamoğlu, Can Atalay ve Ercüment Akdeniz’i Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti: "Cezaevi Türkiye’nin aydınlık birikiminin toplandığı yerlerden bir tanesi haline geldi."

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay ve gazeteci Ercüment Akdeniz’i Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. Baş, “Gerçekten aslında ülkemizin içinde bulunduğu durumu gösteren bir fotoğrafla karşı karşıyayız. Cezaevi, Türkiye’nin aydınlık birikiminin toplandığı yerlerden bir tanesi haline gelmiş durumda. Bunu üzülerek söylüyorum. Türkiye, adaletin paramparça edildiği bir ülke haline gelmiş durumda” dedi.

Ziyaretten sonra yaptığı açıklamada, cezaevi avlusunun adeta bir miting alanına döndüğünü söyleyen Baş, "Ülkenin aslında içinde bulunduğu durumu, sadece buradan bile anlayabiliyoruz. Türkiye, adaletin katledildiği bir ülke haline gelmiş durumda. Tüm bunlar, bir grup azgın azınlık, iktidarlığını sürdürebilirsin diye, o sarayda zevküsefa içerisinde hayatlarını devam ettirebilirsin diye, keyiflerine göre yasaları Anayasa’yı tanımadan bu ülkeyi yönetebilsinler diye hayata geçmiş durumda" ifadelerini kullandı.

"Arkadaşlarımızın hepsi son derece umutlular, kararlılar”

Erkan Baş sözlerine şöyle devam etti:

"Görüştüğüm arkadaşlarımızın hepsi son derece umutlular, kararlılar ve inatçılar. Görüyorum ki cezaevi de bir mücadele alanı haline dönmüş durumda. Yüreklerimizin birlikte atmasını bu dört duvar engelleyemiyor. Onları hücrelere atmış olmaları, bu kavgadan ayrılmış oldukları anlamına gelmiyor; tam tersine alanda yüz binlerle, milyonlarla buluşan yurttaşlarımız nasıl bir heyecan duyuyorlarsa, nasıl bir umutla geleceğe bakıyorlarsa, onlarda da bunun aynısını görebiliyoruz. Hatta bir bilendiklerini, kararlılıklarının arttığını söyleyebilirim. Umutlarının güçlendiğini söyleyebilirim. Türkiye’nin içinde bulunduğu durum, hepimiz gibi onları da ziyadesiyle üzüyor. Ama bunun için mücadele ediyor olmanın haklı bir gururunu onurunu da yaşıyorlar."

"Adalet hava kadar ihtiyaç"

"Meselenin hukuk açısından tartışılabilecek en küçük bir yanı yok. Şu cezaevinde bulunan arkadaşlarımızdan herhangi bir tanesine, hukuk normlarıyla yapılan bir değerlendirme neticesinde ceza vermeyi, bırakın bir yılı, bırakın bir haftayı, bırakın bir günü, bir saniye bile cezaevinde tutmak akıl alır bir şey değil. Halkın önemli bir bölümünün oyunu, desteğini almış, onlar tarafından seçilmiş insanlarla karşı karşıyayız. Farklı siyasi görüşleri temsil eden bu kadar çok sayıda siyasetçinin bulunduğu bir cezaevinden, o kadar çok insanın cezaevinde olduğu bir ülkeden, hukuk tartışmasıyla çıkmak gerçekten mümkün değil. Belli ki Türkiye’nin ekmek kadar, su kadar hatta hava kadar adalete ihtiyacı olduğu bir dönemden geçiyoruz."

"Hep beraber, bu gidişata karşı durmamız gerekiyor"

"Cezaevindeki arkadaşlarımızın kamuoyuna verdiği mesaj çok açık: 'Hep beraber, bu gidişata karşı durmamız gerekiyor.' Bunun için elimizden gelen ne varsa yapmamızı bekliyorlar. Bu, hem ülkeye karşı bir borcumuz hem de cezaevinde haksız bir biçimde tutulan arkadaşlarımıza karşı bir sorumluluğumuz. Daha önce de Türkiye karanlık dönemlerden geçti. Zekeriya Öz de bir cübbe giyiyordu, Zekeriya Öz’ün de sıfatı Cumhuriyet Savcısıydı. Ama kendisinin asla hukuka, bu ülkenin anayasasına yasasına bağlı olarak karar vermedi. Verdiği kararların talimatlı kararlar olduğunu bugün hepimiz biliyoruz. Zekeriya Öz, Türkiye’de sokağa çıkabilecek yüzü kalmadığı için çoktan bu ülkeyi terk etmiş durumda. Bunun, bugün aynı biçimde sarayın talimatıyla karar veren herkese bir uyarı olması için söylenmesi gerekiyor. Korkmayın arkadaşlar. Saraydaki kişiden, onun kurduğu korku imparatorluğundan korkup aklın, vicdanın, hukukun kabul edemeyeceği kararların altına imza atmayın.”

"Sevdiklerinizin yüzüne bakamayacak hale gelirsiniz"

Erkan Baş, ayrıca tüm kamu görevlilerine de seslenerek yarın Maltepe’de gerçekleştirecek mitinge katılım çağrısı yaptı. Baş, şunları kaydetti:

“Anayasanın, yasaların açıkça ayaklar altına alındığı kararları emir diye kabul edip bunları hayata geçirmek, sizi, yarın öbür gün ‘Yapacak bir şey yoktu, emir kuluydum’ diye bir savunmaya mahkum edecekse bunu kabul etmeyin. Siz bu ülke halkına hizmet edin. Bu ülkede mevcut yasaların uygulanmasından kendinizi sorumlu tutun. Bir kişinin verdiği talimatları yerine getirerek, belki bugün hayatımızı idame ettirebilirsiniz fakat yarınlarda, bunun yüküyle sokağa çıkamayacak hale gelirsiniz. Bunun yüküyle sevdiklerinizin yüzüne bakamayacak hale gelirsiniz. Onursuz bir hayat sürmektense, bugün bu sürgünü göze alın. Korkmayın, halk sizi bağrına basacak. Esas zenginlik budur. Esas zenginliği arıyorsanız halkın yüreğinde edindiğiniz yer önemlidir. Elinizin tersiyle bu hukuksuz emirleri itin."

“Tüm yurttaşlarımızı Maltepe’de buluşmaya davet ediyorum”

"Bayram öncesinde iktidar belli ki korku nedeniyle tatili dokuz güne de çıkarttı ve yurttaşların yan yana gelmesini engellemek için tüm tuşlara basmış durumda. Bu ülkede yaşayan, çoluğunun çocuğunun mutlu huzurlu ve güvenli bir ülkede yaşamasını dert edinen, evime nasıl ekmek götüreceğim kaygısıyla hayatını sürdüren ve yarınlarda artık bu kaygıdan kurtulmak isteyen tüm yurttaşlarımıza da yarın Maltepe’de gerçekleştirilecek bitince çok güçlü bir katılım çağrısı yapıyorum. Görüştüğüm arkadaşlarımın hepsi, aynı çağrının bir parçası. Yarın Silivri’deki arkadaşlarımızın hepsi muhtemelen televizyonların başına kitlenecekler ve Maltepe’den yükselecek halkın güçlü sesini görmek isteyecekler. Kendi onurumuz için haysiyetimiz için bu Silivri’de tutsak olan arkadaşlarımız için çocuklarımızın geleceği için ülkemizde hepimizin eşit bir biçimde yaşayacağı özgür bir ülke haline getirebilmek için yarın tüm yurttaşlarımızı Maltepe’de buluşmaya davet ediyorum. Gelin bu ülkenin gerçek sahibine tüm dünyaya gösterelim.”

“Gerekirse dumanla haberleşeceğiz ama bu iktidarı mutlaka yıkacağız”

Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) protestoları gösteren televizyon kanallarına uyguladığı ekran karartma ve ağır para cezalarına dair soruyu yanıtlayan Baş, şöyle konuştu:

“Akıl dışı tutum devam ediyor. Sanıyorlar ki gerçekleri görülmesinin önüne geçersek, ekranları karartırsak, gazetecilere tutuklarsak, foto muhabirleri tutuklarsak, kameramanları tutuklarsak bu gerçekler görülmez. Bu gerçekler görülmezse de ‘Biz istediğimiz gibi yalanlarımızı duyurmaya ve o yalanlarla bu ülkeyi yönetmeye devam ederiz’ sanıyorlar. Ama bunun böyle olmadığını daha önceki örneklerden de biliyoruz. Gerçekler, bir biçimde yurttaşları ulaşıyor ve gerçek çok güçlü bir şey. Binlerce yalanı karşına dikseniz bir tane gerçek sahneye çıktığında o yalan tablosu yerle yeksan oluyor. İktidar, aslında ne kadar alçalabileceğini gösteriyor. Ne kadar zorbalaşabileceğini gösteriyor. Bu kanalları gazeteleri susturarak ömrünü uzatabileceğini düşünüyor. Gerekirse dumanla haberleşeceğiz ama bu iktidarı mutlaka yıkacağız." (ANKA)

Evrensel'i Takip Et